Bunker Tedarik Zinciri: Güvenilir ve Sürdürülebilir Yakıt Temini Nasıl Sağlanır?

6 Aralık 2024 Cuma

Küresel ticaretin bel kemiğini oluşturan deniz taşımacılığı, bugün dünyanın en kritik operasyonlarından biridir. Bu taşımacılık türünde yaşanan herhangi bir sorun dünyanın dört bir köşesindeki üretici ve tüketicileri; en önemli sektörleri olumsuz etkileyerek ciddi problemlere yol açar. Deniz taşımacılığında kesintisiz bir operasyonun temelinde ise bunker süreci yatar. Bu yazımızda bunker ve bunker tedarik zincirini detaylı bir biçimde ele alacağız.

Bunker Ne Demektir?

“Bunker” terimi, deniz taşımacılığında kullanılan gemi yakıtlarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu terim, geçmişte kömür depolamak için kullanılan bölmelere verilen isimdi; ancak günümüzde tüm gemi yakıtları için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Denizcilik sektöründe gemilerin operasyonlarını sürdürebilmeleri için gereken enerji, bunker adı verilen özel yakıtlarla sağlanıyor.

Bunker Ne İşe Yarar?

Gemi operasyonlarının sürdürülebilirliği, güvenliği ve verimliliği için bunker yakıtları kritik bir rol oynar. Bu yakıtlar, gemi motorlarını çalıştırarak yüklerin veya yolcuların limandan limana taşınmasına olanak tanıyor. Bunker yakıtları, genellikle özel olarak rafine edilmiş ağır yakıt türlerinden oluşur ve her gemi türü için uygun yakıtın seçilmesi gerekir. Kısacası bunker, deniz taşımacılığının kesintisiz biçimde yürütülmesi için gereken en önemli bileşenlerden biridir.

Bunker Çeşitleri Nelerdir?

Farklı türdei gemiler ve operasyon ihtiyaçları, birbirinden farklı türlerde bunker yakıt ihtiyacı doğurur. Her bir yakıt türünün kendine özgü özellikleri bulunur ve kullanım alanı ile deniz aracının özelliklerine en uygun yakıt, bu seçenekler arasından seçilir. En yaygın kullanılan bunker çeşitleri ise şunlardır:

1. IFO (Intermediate Fuel Oil)

Viskozite açısından orta düzeyde bir yapı sunan Intermediate Fuel Oil, denizcilikte sıkça kullanılan yakıt türlerinden biridir. IFO 180 ve IFO 380 gibi farklı türleri bulunan IFO, gemilerin ihtiyaçlarına göre belirli viskozite seviyelerine göre üretilir. Bu türler genellikle düşük maliyetli olup, büyük yük gemilerinde tercih edilir. Ancak, bu yakıt türü yüksek oranda kükürt içerdiği için çevreye olumsuz etkisi vardır. Çevre düzenlemelerinin artmasıyla birlikte, IFO’nun kullanımı dünyanın bazı bölgelerinde sınırlandırılmıştır.

2. MGO (Marine Gas Oil)

Marine Gas Oil, düşük kükürt oranına sahip bir yakıt olarak çevre dostu bir seçenektir. MGO, temiz yanma özelliği sayesinde düşük emisyon alanlarında (Emission Control Areas – ECA) faaliyet gösteren gemiler için uygundur. Küçük ve orta büyüklükteki gemilerde yaygın olarak kullanılır ve daha hızlı yanan ve düşük kirlilik üreten bir yakıt olduğu için de çevresel etkisi daha düşüktür.

3. HFO (Heavy Fuel Oil)

Heavy Fuel Oil, daha yüksek viskoziteye sahip ağır bir yakıttır ve daha çok büyük yük gemilerinde kullanılır. HFO’nun yüksek enerji yoğunluğu, uzun seferle için ekonomik bir çözümdür. Ancak, içerdiği yüksek kükürt oranı nedeniyle çevresel olumsuz etkileri olduğundan kullanımı giderek sınırlandırılmaktadır.

4. LNG (Liquefied Natural Gas)

Özellikle son yıllarda popülerlik kazanan bir diğer bunker türü de LNG, yani sıvılaştırılmış doğal gazdır. Temiz yandığı ve karbon emisyonu düşük olduğu için çevre dostu bir seçenek olarak öne çıkar ve çevre düzenlemelerinin sıkı olduğu bölgelerde faaliyet gösteren gemiler için idealdir. Geleneksel yakıtlara kıyasla karbon ayak izi daha düşük olan bu yakıt türünün özel depolama ihtiyacı olmasından ve taşıma altyapısının da kendine özgü gereklilikleri olduğundan, her limanda kolaylıkla temin edilemeyebilir.

Bu bunker türlerine ek olarak, artık özellikle yat ve tekne gibi deniz araçlarında elektrikli modeller de öne çıkmaktadır. Ancak henüz büyük yük gemileri ve uzun menzilde seyahat etmek durumunda olan deniz araçları için elektrikli motorlar istenilen performansı sağlayamamaktadır.

Bunker Tedarik Zinciri Nedir?

Bunker tedarik zinciri, bunker yakıtlarının üretim, depolama, taşıma ve gemilere temin edilme operasyonlarının tamamını kapsayan sürece verilen isimdir. Bu zincir, yakıtın kalitesini, miktarını ve zamanında teslim edilmesini garanti altına alır. Güvenilir bir bunker tedarik zinciri, gemi işletmecileri için operasyonel verimlilik ve maliyet kontrolü sağlar.

Bunker tedarik zincirini oluşturan aşamalar genellikle şöyledir:

1. Üretim ve Rafine: Bunker yakıtları, petrol rafinerilerinde işlenerek elde edilir. Bu süreçte farklı kükürt seviyelerine ve viskoziteye sahip yakıtlar üretilir. Rafineriler, gemi yakıtları için belirlenen uluslararası standartlara uygun ürünler sunmakla yükümlüdür.

2. Depolama: Üretilen bunker yakıtları, limanlarda veya tedarikçi depolarında muhafaza edilir. Depolama süreci, yakıtın kalitesini korumak için önemlidir. Depolama sırasında yakıtın kontaminasyonunu önlemek ve gerek kimyasal gerekse fiziksel özelliklerini korumak amacıyla özel tanklar kullanılır.

3. Taşıma: Bunker yakıtları, gemilere yakıt ikmali yapılacak limanlara taşınır. Bu aşamada tanker gemileri, boru hatları veya kara tankerleri kullanılarak, yakıtın güvenli ve zamanında teslimatı sağlanır.

4. İkmal (Bunkering): Son aşamada yakıt, gemilere ikmal edilir. Bunkering işlemi, limanlarda veya açık denizlerde gerçekleştirilebilir. Bu süreçte güvenlik prosedürlerine uyulması, olası kazaların ve olumsuz çevresel etkilerin önüne geçebilmek için kritik öneme sahiptir.

Bunker tedarik zinciri boyunca gerek ulusal gerekse uluslararası düzlemde belirlenmiş operasyon kontrolsüz salınım yapıldığında ekolojik çevre üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratır. Bu nedenle bunker tedarik zinciri sürecinde görev alacak bütün aktörlerin hem çevreyi koruma hem de süreçte çalışan kişilerin can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için güvenlik önlemlerine harfiyen uyum sağlamaları kritik önem taşır. Bu sebeplerle bu oldukça hızlı tutuşabilen yanıcı maddelerin üretiminden ikmaline kadar geçen süreçte görev almak isteyen kurumlar önemli denetim süreçlerinden geçerek özel lisanslarla bu işi yapabilirler.

Güvenilir ve Sürdürülebilir Yakıt Temini Nasıl Sağlanır?

Bunker tedarik zincirinde güvenilirlik ve sürdürülebilirlik sağlamak, deniz taşımacılığının kesintisiz ve çevreye duyarlı bir şekilde yapılabilmesi için çok önemlidir. Güvenilir bir yakıt temini süreci yürütebilmek için ise aşağıdaki adımlar izlenebilir:

1. Kaliteli Tedarikçilerle Çalışmak: Tedarik zincirinde güvenilirlik için kalitesi yakıt sağlayıcılarla çalışmak kritik önem taşır. Uluslararası standartlara uygun üretim yapan, çevreye duyarlı ve yüksek kaliteli yakıt sunan tedarikçiler, deniz taşımacılığı işletmelerine güven sağlar.

2. Dijital Takip Sistemleri Kullanmak: Dijital sistemler sayesinde yakıtın üretimden ikmale kadar izlenmesi, olası sorunların önceden tespit edilmesine olanak tanır. Bu sistemler, tedarik zincirindeki kesintileri önleyerek operasyonlerın aksamadan devam etmesini sağlar.

3. Çevre Dostu Yakıtlar Tercih Etmek: Çevresel regülasyonlara uyum sağlamak ve karbon ayak izini azaltmak için düşük kükürtlü veya LNG gibi çevre dostu yakıtlar tercih edilmelidir. Bu yakıt türleri, denizcilik sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da katkı sağlayacaktır.

4. Regülasyonlara Uyum Sağlamak: Uluslararası denizcilik örgütlerinin belirlediği emisyon kurallarına uymak, tedarik zincirinin sürdürülebilirliğine destek olacaktır. Örneğin, IMO 2020 düzenlemeleri kapsamında düşük kükürt oranına sahip yakıtların kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. Bu regülasyona uyum sağlanarak kesintisiz ve verimli bir yakıt temini süreci yönetilebilir.

5. Eğitim ve Denetimler: Yakıt temini süreçlerinde görev alan personelin düzenli eğitim alması, güvenliğin ve operasyonel verimliliğin sağlanmasında etkili olacaktır. Ayrıca, tedarik zincirindeki aşamaların düzenli olark denetlenmesi, kalitenin korunması açısından önem taşır.

Bütün tedarik zinciri süreçlerinde olduğu gibi; bunker tedarik zinciri sürecinde de güvenilir ve emniyetli bir operasyon yürütülmesi, işinde uzman personel ve zamanında teslimat gibi ilkeler hayati önem taşımaktadır. Bunker tedarik zinciri özelinde, üretilen, taşınan, depolanan ve ikmali yapılan maddeler çevresel açıdan bir risk faktörü olduğu için ise çok daha özenli bir süreç yönetimi yapılmak durumundadır. Sadece çevresel etkiler için de değil; operasyonda görev alan kişilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından da bu proses büyük bir dikkatle, regülasyon ve yasal düzenlemelere uygun şekilde, uluslararası standartlarda gerçekleştirilmelidir.

1977 yılında ilk bunker faaliyetiyle ticari hayatına başlayan, geçen zaman içerisinde farklı sektörlerde bu tecrübesini taşıyarak başarıya ulaşan Asmira Group, bugün türkiye’nin en önemli bunker operasyonlarını yürüten aktörlerinden biridir. Yalnızca Türkiye’de değil; son yıllarda yapılan yatırımlar kapsamında Karadağ ve Hırvatistan gibi ülkelerde de ticari faaliyetlerini yürüten şirket, kurulduğu günden beri bunker hizmeti verdiği müşterileri için güvenilir ve emin bir çözüm ortağı olmuştur. Bunker hizmetlerinden toptan madeni yağ satışına kadar pek çok süreçte destek sağlayan şirketimizle ilgili ayrıntılı bilgi, sağladığımız diğer hizmetler, ofislerimiz ve iletişim için web sitemizi ziyaret edin: asmiragroup.com